75/439/EEC sayılı AB Atık Yağlar Direktifi, atık yağların beratafı hususunda ana çerçeveyi belirlemiştir. Ülkeler bu direktif çerçevesinde kendi politikalarını oluşturmak ve Avrupa Birliği’ni bilgilendirmekle yükümlü. Üye ülkeler AB çerçeve direktifi içinde yer almak koşuluyla, belirledikleri politikalar doğrultusunda farklı uygulamalar yapmakta. Bu şekilde bakıldığında bazı ülkeler, rafinasyon tesislerinin maliyeti nedeniyle, atık yağların enerji değerinden yararlanmak üzere kullanımını desteklemekte veya Almanya gibi ülkelerde görüldüğü üzere, üst düzey teknolojiye sahip rafinasyon tesislerinin AB destekli olarak kurulumu teşvik edilmektedir. Atık yağların toplanmasıyla ilgili olarak genel anlamda yağ üreticisine sorumluluk verilmemekle birlikte üreticinin sorumlu kılındığı ülke örnekleri de bulunuyor.
AB Mevzuatı’na uyum yasaları çerçevesinde 21 Ocak 2004 tarihinde yayınlanan Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, ülke gerçekleri, sektörün beklentileri ve “Özel Atık Yönetimi Alanında Türkiye’nin Kapasitesinin Güçlendirilmesine İlişkin Türk – Alman Eşleştirme Projesi” kapsamında yürütülen çalışmalar sonucunda, 30 Temmuz 2008 tarihinde yenilenerek yürürlüğe koyuldu.
Avrupa ülkelerindeki toplama miktarları ile ilgili edinilen bilgilere göre atık yağ toplama oranın en yüksek olduğu ülkelerin İngiltere ve Almanya en düşük olan ülkenin ise Yunanistan olduğu görülmektedir. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde toplanan atık yağların 24 % ünün ürün olarak geri kazanım, 48 %’inin enerji değerinden yararlanmak üzere geri kazanım işlemlerine tabi tutulduğunu 28%’inin ise kayıt altına alınamadığını görülmektedir. CONCAWE (Conservation of Clean Air and Water in Europe( Report no:5/96)
Türkiye’de yıllık 250 bin ton atık yağ oluştuğu kabul edilirse bunun yaklaşık 14% ‘ünün kayıt altına alındığı görülmektedir. 2007 verilerine göre toplanan atık yağların 7 %’si ürün olarak geri kazanım, 7 %’inin enerji değerinden yararlanmak üzere geri kazanım işlemlerine tabi tutulduğunu 86 %’inin ise kayıt altına alınamadığını görülmektedir.
AB üyesi ülkelerde toplam Baz Yağ Rafinerisi sayısı 20’dir. Sadece Ülkemizde Rafinasyon ve Rejenerasyon tesisi lisansına sahip 20 işletme bulunuyor olması ise dikkat çekicidir.
AB üyesi ülkeler tarafından uygulanan ve desteklenen “Atık Yağ Geri Kazanım Faaliyetleri” modern teknolojilerle yenilenen, atık yağdan üretim yapan işletmelere ciddi sorumluluklar yükleyen “Kalite Güvence Sistemi” içinde bir yapılanmadır. Bu çerçevede AB uygulamalarında atık madeni yağların sadece endüstriyel ölçekli baz yağ rafinerilerinde işlenmesine müsaade edilmektedir. Ülkemizde de benzer bir uygulama yapılmalıdır.